Kahve Sanatı

Böyle kahve içmeyen de ne bileyim

Gel dese, gitsem. Birer kahve alıp yürüsek sahil boyunca; o sussa, ben dinlesem.

Ayılmak değildi mesele, hiç bi zaman da istemedim zaten. Sabahlara kadar o günün ilk ışıklarına kadar bir dolup bir boşalan kadehlerin ardından içilen sabahçı kahvesi senin güzel gözlerinde kaybolurken bana eşlik eden bir yoldaştı aslında.

O kahve o kadar çok şey anlatır ki bana, öyle şeylere şahit olur ki o sebeple yeri dolmaz.

Önce cezvemize yapacağımız sayıya göre kahve koyuyoruz. Biz iki kişilik yapalım. İki tatlı kaşığı kahveyi cezvemize ekliyoruz. Ardından iki fincan oda sıcaklığındaki suyu cezveye ekliyoruz. En son ne kadar şeker koyacağımızı belirliyoruz. Eğer sade yapıyorsak şeker koymuyor, az şekerli yapıyorsak 1 çay kaşığı, orta yapıyorsak 2 çay kaşığı, şekerli yapıyorsak 4 çay kaşığı ekliyoruz. Hafifçe karıştırıyor ve kahvelerin tamamen suya karışmasını sağlıyoruz.

Tabloya bakarak da kendi formülünüzü oluşturabilirsiniz.

Artık kahve pişmeye hazır. Ocağın altını orta ya da ortadan biraz daha az açıyoruz. Eğer kahveyi çok çabuk pişirirsek köpüğünden kaybetmiş oluruz. Yavaş yavaş pişen kahvemiz köpüklenip kabarmaya başladığında fincana biraz köpük alıyor ve cezveyi hemen ocağa koyuyoruz. Bu yaptığımız ilk taşımı almaktı. İkinci taşımı da kahveyi hafif kaynatarak alıyoruz.

İşte hazır! Bol köpüklü kahve nasıl yapılır sorusuna da cevap vermiş olduk. Eğer evinizde Türk kahvesi makinesi varsa onu da kullanabilirsiniz ancak bakır cezvede yavaş yavaş pişerek hazırlanan Türk kahvesi kadar lezzetli olmayabilir, bizden uyarması.

Son olarak madem kahvemizi yaptık, Türk kahvesinin faydalarına da bir göz atalım. İçerdiği kafein ve bileşenlerle neredeyse her derde deva olan Türk kahvesi; zihinsel aktiviteleri güçlendirmede, uyanık kalmayı sağlamada, sosyal yönü geliştirmede, yüksek tansiyonu azaltmada, depresyona karşı etkide, kemiklerin güçlenmesinde ve metabolizmayı hızlandırmada önemli bir role sahiptir.

LaviNya